Bu sitede gazetelerin sayfaları arşivciliğin ruhuna uygun olarak sansürsüz yayınlanmaktadır. Gazetelerdeki yalan veya yanlış haberlerden gazetelerin kendileri sorumludur. Sitemiz gazete sayfalarındaki bilgileri olduğu gibi yayınlar, onların doğru bilgi olduğunu garanti etmez. Her türlü görüş, destek ve önerileriniz içiniletisim@gastearsivi.com
![Konferansta tam anlaşma oldu: Akdenizin kontrolünü Fransa ve Ingiltere üzerlerine aldılar. Diğer memleketler yalnız kendi kara sularında kontrolü temin edecekler. 1936 Londra beyannamesindeki kaideleri bozan denizaltı gelerine korsan muamelesi yapılacak
Anlaşmanın imzalanması gecikecek mi?: Nyon 11 (A.A.) - Delegelerin hükûmetlerine müracaatla lâzım gelen selâhiyetleri almalarına vakit bırakmak üzere, Nyon deniz mukavelenamesinin salı gününden evvel imzalan mıyacağı tahmin olunmaktadır.
Konferansta neler konuşuldu: Nyon 11 (A.A.) - Akdeniz konferansının bu akşam neşrettiği tebliğde ezcümle deniliyor ki: Bugün öğleden sonra toplanan komite içtimaı esnasında, Balkan antantı namına B. Puriç beyanatta bulunarak aşağıdaki teklifleri yapmıştır: 1 Her sahil devlet kendi kara sularında inzibatı temin etmelidir. 2- Her sahil devlet, iş birliği için, diğer sahil devletlerle müzakerelrde bulunabilmelidir.
Büyük bir kayıp: Ressam Nazmi Ziya öldü: Merhum, Mülkiyeden diploma aldıktan sonra akademiyi bitirmiş, Pariste de beş sene tahsil görmüştü
Sovyet - Japon ihtilafı: Sovyetler 3 Japon gemisi daha zaptettiler
Dikkatler Bir senede kaç ve ne de ?: Anadolu ajansının «etmiş olmak», «olmuş bulunmak» tarzındaki sözlerinden gazeteciler de, okuyucular da yaka silkip dururlar. Alın size dünkü parlak cümlelerden biri:
«Japon Hariciye Nezareti namına söz söylemeğe salâhaiyettar bir zat Pratos adasının işgali hakkında gazetecilerin sormuş oldukları suallere cevap vererek, Japon bahriyelilerin bu adada bulunan telsiz istasyonunu Çirlilerin askeri maksadla kullanmakta olmaları sebebile bu adayı işgal etmiş olduklarını söylemiştir.»
Eski bir muharrir «ve ne de» tabirini çok kullanırmış. Muarızı ona şu mısraı söylemiş:
«Acaba kaç ve ne de sarfolunur bir senede?»
Atatürkü dinlerken: Vatan ve hürriyet: Yazan: ÂFET
Türk tarih kurumu asbaşkanı
Osmanlı imparatorluğu devrinde Beşinci Ordunun merkezi Şamdı. Oraya Askerî Akademisinden yüzbaşı çıkmış iki adam sürülmüştü: Biri Mustafa Kemal, diğeri Müfit [1]........ Bunlar Şamda 29 uncu ve 30 uncu Süvari Alaylarında stajyer idiler. O devirde her sene Havranda binbir mesele icat olunurdu. 1905 te Havran meselesi «Emvali Mağsube» [2] adiyle ortaya atılmıştı. Oraya bir ordu gidecekti. Hakikatte böyle bir mesele var mıydı, yok muydu, bunun izahını ve muhakesesini şimdilik bırakalım.
Müfidin Mustafa Kemale müracaati: Şamın iki oda-lı, basit bir evinde oturan Mustafa Kemale, çok sevdiği kahraman arkadaşı Müfit müracaat ediyor:
Müracaat usulsüzdür: İki erkânı harp yüzbaşısı, doğrudan doğruya, müşir Hakki paşanın resmi makamının kapısına gidiyorlar ve yaveri vasıtasile müşir paşayı görmek istediklerini arzediyorlar. Hiç vaki olmamış bu hareketi müşir paşa çok küstahane telâkki ediyor ve onları kovuyor. Sokak ortasında kalmış gibi
BÜYÜK TRAKYA MANEVRALARI: İçin YEDİGÜN son derece nefis bir albüm neşretmiştir. Şanlı Ordumuzun büyük müvaffakıyetini bütün canlılığı ile bulacaksınız. Bugün bütün müvezzilerden ve bayilerden isteyiniz.](https://dzp35pmd4yqn4.cloudfront.net/thumbnails/aksam/1937-09-12-0-thumbnail250.jpg)
